İnternette varsan "varsın", yoksan "yoksun"!
Tam olarak bu düşünce ile kişisel blogumu oluşturma kararı aldım. Baktım, okudum, inceledim, ilham aldım ve ben de bu dünyada var olmak istedim.
Halkla ilişkiler ve tanıtım mezunu ve bir web sayfasında editörlük yapan ben, bu blogta ne paylaşacağıma tam olarak karar vermedim. Ama tezcanlılık yaparak bir gece yarısı bu blogu açmak istedim.
Sanki şuanda açmasam, her an kendi adımla birbaşkası bu isimle blog açacakmış gibi geldi. Hoş, "Işıl Seren Keskin" gibi bir isim kombinasyonu ile yüz yıl daha beklesem bu isimle başkasının blog açmayacağını biliyorum. Ama olsun..
Belki şuanda içi boş kalacak, belki önümüzdeki 1 hafta içinde, belki 1 ay ve belki de 1 yıl.. Ama yok bir şekilde dolar herhalde. Paylaşcak birşeyler bulunur elbet. En olmadı, hergün işyerinde yazdığım yazılardan paylaşırım. Okuyucuların bir kaynağı da benim bu blogum olur.
Ya da yapmak isteyip yapamadıklarım, yapmaya çalıştıklarım ve yapacaklarım. Herşey bu blogta olabilir. Ne de olsa bu bir "kişisel blog". Benim blogum, benim günlüğüm..
Ee o zaman "Vira, bismillah!"
